Created with Sketch Beta.

Araç Tekniği Bilgisi Konu Anlatımı 2

Anasayfa » Araç Tekniği Bilgisi Konu Anlatımı 2

Motorun gücünün çekici tekerlere aktarılmasını sağlar

Görevi: Motor çalışırken motorun hareketini tekerleklere iletmek veya kesmek. Aracı vitesi geçirmeyi sağlamak. Vites değiştirilirken debriyaja basılır.

Parçaları:

  • Baskı
  • Balata
  • Bilye

Not:

  • Kavrama vites kutusu ile volan arasında bulunur. Volanın üzerindedir.
  • Vites değiştirilirken ses geliyorsa debriyaj pedalına tam basılmamıştır veya debriyaj ayarsızdır. Vitese geçişte zorluk varsa kavrama ayırtmıyordur.
  • Araç hareket halinde iken ayak devamlı debriyaj pedalında tutulursa debriyaj balatası aşınır.
  • Ani ve sert kalkış yapılırsa yakıt sarfiyatı artar. Kaçırma ve kayma nedeni balatanın yağlanmasıdır.
  • Motor aniden çekişten düşerse balata yağlanmıştır. Debriyaj teli kopmuşsa araç vitese geçmez.
  • Debriyaj en alt noktada kavrıyorsa ayarı bozuktur.
  • Araç geri vitese geçmiyorsa debriyaj pedalından ayak çekilir, yeniden basılır.

Görevi: Aracın hızını yük ve yol durumuna göre ayarlamak, aracın geri hareketini temin etmek.

Parçaları:

  • Prizdirek mili
  • Senkromeç
  • Grup dişlisi
  • Geri vites dişlisi
  • Çıkış mili

Not:

  • Aracın hızını gücünü ayarlayan sistemdir.
  • Yağı, kullanma kılavuzuna göre değiştirilir. Vites kutusundan ses geliyorsa yağ kalmamıştır.
  • Bakım yapılırken yağına bakılır. Kaçak olmamalıdır.
  • Dişli yağı kullanılır. Yağsız kalırsa ses yapar.
  • Aracın kilometre saati değer göstermiyorsa teli kopmuş demektir.
  • Araçla yolda giderken aracın hızına göre vitesi ayarlamak gerekir.

Görevi: Şanzımandan aldığı hareketi diferansiyele iletir.

  • Çok düzgün dönmelidir.
  • Boyu uzayıp kısalabilmelidir.
  • Açılı dönebilmelidir.
  • İçi boş borudan yapılmalıdır.
  • Şaftın kopması anında araç devrilebilir.
  • Şaft balansı bozuk olursa belirli hızlarda şafttan ses gelir.
  • Motor ile diferansiyelin çok yakın olduğu araçlarda şaft olmaz.
  • Şaftın üzerindeki mafsalların görevi değişik açılarda hareket iletmektir.

Görevi: Şafttan aldığı hareketi 90 derece kırıp tekerleklere iletmek. Dönüşlerde içteki tekerin az, dıştaki tekerin fazla dönmesini sağlamak.

Parçaları:

  • Ayna dişli
  • Mahruti dişli
  • Aks dişli
  • Pinyon dişli
  • Aks mili

Not:

  • Diferansiyelde dişli yağı kullanılır.
  • Dişliler arasında aşınma olur ve yağsız kalırsa öter (ses yapar).

Diferansiyelden aldığı hareketi tekerleklere iletir.

Önemli Notlar:

  • Şambrelli lastik: İç lastiği olan lastiğe denir.
  • Dubleks lastik: İç lastiği olmayan ( şambrelsiz ) lastiklere denir.
  • Radyal lastik: Geniş tabanlı lastiklere radyal lastik denir.
  • Lastik hava basınçları normalden fazla olursa lastik orta kısmında daha çabuk aşınır, ayrıca yolda giderken zıplama yapar.
  • Lastik hava basıncı az olursa lastikler kenardan aşınır, yakıt sarfiyatı artar, frenleme iyi olmaz.
  • Ön lastiklerin birinde hava basıncı az olursa direksiyon az olan tarafa çekme yapar.
  • Lastiklere balans ayarı yapılmaz ise direksiyona darbeler gelir. Araç yolda giderken titreşmeler yapar. Direksiyonda titreşim hissedilir.
  • Araç uzun yoldan geldiğinde lastik hava basıncı artmış ise hiçbir şey yapılmaz.
  • Lastik diş derinliği 4 mm den aşağıya düşerse değiştirilir.
  • Ön lastikler daima yeni olmalıdır. Ön lastiğin biri yeni biri eski olursa araç çekme yapar.
  • Patinaj zinciri çekici, yani diferansiyelden hareket alan ( çekişli ) tekerlere takılır.
  • Lastiklerin üzerinde ebadı yazılıdır. Lastik üzerindeki rakamlar lastiğin ebadını gösterir.
  • Aracın lastikleri değiştirilirken motor durdurulmalı, el freni çekilmeli, tekerleklere takoz konulmalıdır.
  • Ön lastiklerin basıncı tavsiye edilen değerden az olursa direksiyon zor döner.
  • Aracın lastiklerini araca her bineceğinizde kontrol etmelisiniz.
  • Ön lastiklerden birine dubleks birine de Şambrelli lastik takılırsa bir tarafa çekme yapar.
  • Araçlarda periyodik olarak lastikler değiştirilmezse bazı lastikler daha önce eskir.
  • Araçta yakıt tasarrufu sağlamak için lastiklerin hava basıncı kontrol edilmelidir.
  • Araç lastikleri günde en az bir kez kontrol edilmelidir.

Yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçların her yılın 1 Aralık ile 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği kullanmaları zorunludur.

Kış lastiğinin başlıca özellikleri ve araç sahiplerine sağladığı avantajlar:

– Kış lastiklerinin yaz lastiklere göre genellikle daha fazla diş derinliği vardır.

– Kış lastiklerinde desen doluluk oranı, standart lastiklere göre daha azdır. Böylece yol yüzeyindeki kar, buz, su, çamur gibi maddelerin oluklardan dışarı atılması daha kolay olur.
– Kış lastiklerinin sırt deseninde kılcal damarlı ve omuz bloklarının dişli bir yapısı vardır. Bu yapı, karlı, erimiş karlı ve çamurlu yüzeylerde ilave çekiş sağlar.

– Kış lastikleri özel karışımı sayesinde kış şartlarında sertleşmeyerek, tutunma özelliklerini korur.
– İçeriğindeki yüksek silika oranıyla, tutunma özelliklerini korur ve ıslak zeminde sürüş emniyetini artırır.

M+S lastikleri ancak Kış Lastiği sembolünü taşıyorsa M+S Kış Lastiği olarak değerlendirilebilir. Kış lastiği sembolünü taşımayan M+S lastiklerinin kar üzerinde fren mesafelerinin yaz lastiklerinden daha kısa, ancak kış lastiklerinden daha uzun olduğu saptanmıştır. “Kış Lastiği ”sembolünü taşımayan M+S “Dört Mevsim Lastikleri” nin kışın iyi bir Kış Lastiği, yazın da iyi bir Yaz Lastiği olamayacağı mutlaka bilinmelidir.

-KULLANIM KOŞULLARI

Kış lastikleri +7 derece hava sıcaklığının altında daha iyi tutunma sağlayan, daha çabuk ısınan hamura sahip olan lastiklerdir.

Yaz lastiklerinde ise +7 derecenin üzerindeki hava koşullarına göre daha geç ısınan ve hava sıcakken ıslak ve kuru zeminde, daha kısa fren mesafesi ile durmanızı sağlayan hamura sahip olan lastiklerdir.

-KILCAL KANALLAR VE SU TAHLİYESİ

Kış lastiği üzerinde bulunan kılcal kanallar lastiğin özellikle karlı ve yumuşak zemine daha iyi tutunmasını, zeminde temas ettiği suyun daha iyi tahliye edilmesini sağlar. Bu sayede kış lastikleri kışın daha iyi tutunmanızı sağlar. Yaz lastiklerinde ise kılcal kanalların yerine daha kalın kanallar vardır. Bu kanallar sayesinde kuru zeminde yere temas eden yüzey daha fazladır. Islak zeminde de su tahliyesini daha iyi biçimde gerçekleşir.

-HAMUR FARKI

Aslında kullanım koşullarında da bir kısmından bahsettiğimiz bu fark, kış lastiklerinin kullanımının hava ve yer sıcaklığına bağlı olarak daha çabuk ısınmasını sağlarken, yaz lastiklerinde de daha geç ısınmasını sağlar. Bu sayede soğuk havada daha çabuk ısınan lastik daha iyi bir yol tutuş ve sürüş güvenliğini kullanıcısına sunar. Yaz mevsiminde ise daha sıcak olan zemine daha geç ısınarak direnç gösteren yaz lastikleri sürüş esnasında mevsimi haricinde lastik kullanımına göre daha güvenli bir sürüşü kullanıcısına sunar.

-DURMA MESAFESİ

Her iki lastikte ait olduğu hava koşullarında size daha iyi durma mesafesini sunar. Yaz lastikleriyle kış koşullarında durma mesafeniz artarken, kış lastikleriyle de yazın durma mesafeniz hatta yol tutuş kabiliyetiniz azalır.

-SÜRÜŞ KONFORU

Mevsimine göre lastik kullanımı sürüş güvenliğinin yanında sürüş konforunuza da doğrudan etki eder. Kış koşullarında yaz lastikleri kullanıyorsanız bunu pek fazla hissetmeseniz de yaz mevsiminde kış lastiği kullanmak her kullanıcının hissedeceği konfor eksikliklerini yaşatır. Örneğin kış lastikleri yazın daha fazla gürültü çıkarır ve kabinde bu gürültüyü duyabilirsiniz. Ayrıca viraj dönüşlerinde ve manevralarda lastik sesi daha fazla çıkar. Bu detaylar sürüş konforunuzu etkileyen temel faktörlerdir.

Bu detayların haricinde ise mevsimine göre lastik kullanımı tüketiciye daha uzun ömürlü lastik kullanma imkânı sağlar. Senede iki farklı lastik kullanımı lastiklerinizin ömrünü doğrudan uzatır.

Mevsimine göre lastik kullanmamak

Yaz lastiklerini kışın kullanmak lastiklerin ömrüne direkt olarak zarar vermezken sürüş güvenliğinizi etkileyen en temel faktördür. Kış koşullarında yaz lastiklerinin yola tutunması daha az olduğu için viraj dönüşlerinde, fren yapma ve durma sırasında aracın kaymasına sebep olabilir. Yaz mevsiminde kış lastiği kullanmak ise yol tutuş, fren yapma ve durma mesafenizi olumsuz olarak etkiler. Bunun yanında lastiğin ömrünü yarı yarıya azaltır.

Lastiklerin üzerindeki rakamların ve harflerin anlamları

Bu konuyu bir örnekle açıklamak daha kolay olacaktır.
Üzerinde “195/65 R 16 87 V” yazan bir lastikle karşı karşıya olduğumuzu düşünelim. Peki, bu harfler ve rakamlar ne anlama geliyor?
195: Lastik taban genişliği (Kullanılan ölçü birimi milimetredir.).
55: Yanak genişliğinin lastik taban genişliğine oranı (% değeri).
R: Lastiğin radyal (telli) olduğunu gösterir.
16: Lastik iç çapı, jant ölçüsüdür (Kullanılan ölçü birimi inçtir.).
87: Lastik üzerindeki yük endeksidir. 1 lastiğin taşıyabileceği yükü (kg olarak) belirler.

V: Lastiğin hız sınıfıdır. Lastiklerin çıkabileceği güvenli maksimum hızları belirler.

Görevi: Hareket halindeki aracı yavaşlatmak, aracı durdurmak, duran aracı yerinde sabitlemek.

Parçaları:

  • Fren ana merkezi
  • Tekerlek silindiri
  • Disk-kampana
  • Fren hidrolik yağı
  • Balatalar
  • El freni tabancası ve balatalar
  • Ayak pedalı
  • Westing hause
  • Fren Boruları

Fren çeşitleri:

  • Havalı frenler
  • Hidrolik frenler
  • Mekanik frenler (El freni)

Çalışması: Sistem; sıvılar sıkıştırılmaz, üzerine gelen hareketi aynen iletir prensibine göre çalışır. Fren pedalına basıldığında borulardaki hidrolik yağı, kampana veya diskteki silindirde balatalara hareketi iletir. Balatalar diski dönmez pozisyona getirir.

Not:

  • Fren pedalına basıldığında lambalar yanmıyor ise fren sisteminin hidroliği bitmiştir.
  • Fren pedalına basıldığında lambalardan biri yanmıyorsa lambanın ampulü yanmıştır.
  • Fren yapıldığında aracın hızı azalmıyorsa hidrolik kalmamıştır.
  • Fren hidrolik kabındaki yağ günlük bakımda kontrol edilir.
  • Çok soğuk havalarda el freni çekili halde park edilirse el freni ve balatalar donarak yapışır.
  • Aracın kampanaları el ile kontrol edildiğinde aşırı ısınmışsa fren ayarı bozuktur.
  • Westing hause sisteminde araç hareket ediyorken motor stop edilirse fren tutmaz.
  • El freni çekili vaziyette unutulup yola devam edilirse kampanalar ısınır fren tutmaz.
  • Servis frene basıldığında ön ve arka lastikler birlikte durur.
  • Araçta el freninin görevi duran aracı sabitlemektir.
  • Aracın freni sıkı ayarlanırsa yakıt sarfiyatı artar.
  • Fren yağı azalmış ise hidrolik yağı ile tamamlanır.
  • Araç çalıştırıp hareket istendiğinde rahat harekete geçmiyor veya zorlanıyorsa el freni çekili kalmıştır.
  • Araçlarda ayak ve el freni bulunur.
  • El freninin teli koparsa el freni tutmaz.
  • Traktörlerde sağ sol fren mandalı yolda giderken kilitlenmelidir.
  • Hava frenli bir araçta hava basıncının çok çabuk düşmesinin nedeni borularda veya rekorlarda kaçak olmasıdır.
  • Hava frenli bir aracın hava basıncı göstergesi basınç göstermiyorsa araç olduğu yerden hareket ettirilmez.
  • Hava frenli bir araçta gösterge hava basıncı göstermiyorsa kompresör hava üretmiyordur.
  • Araç yolda giderken aracın hızına göre uygun vites takmak gerekir.
  • Hidrolik fren sistemine hava girmiş ise frenleme kuvveti azalır, aracın hızı azalmaz, frenleme iyi olmaz.
  • Disk fren sistemi balataların daha çabuk soğuyabilmesi nedeni ile kampanalı frene göre üstündür.
  • Fren pedalına basıldığında titreşimler hissediliyorsa, fren diskinde çizikler ve aşınmalar olmuş demektir.
  • Fren balataları ıslandığında, araç frene basıldığında durmaz.
  • Sadece bir taraftaki fren balataları ıslanmış ise, frenleme sırasında araç, balataların ıslandığı yönden savrulur.
  • ABS fren sistemi, frenleme sırasında sürücünün direksiyon hâkimiyetini sağladığı için üstündür.

Görevi: Aracın içindeki sürücü, yolcu ve aracın kendisini yol arızalarından dolayı meydana gelen darbelerden korur.

Parçaları:

  • Amortisör: yayların salınımını kontrol altında tutar.
  • Yay (Helezon ve yaprak yay).Yoldan gelen sarsıntıları üzerine alır. Bu sitemin zarar görmemesi için çukur ve tümseklere sert girilmemelidir.

Görevi:

Dönüşlerde ön tekerin aynı açıda dönmesini sağlamak ve ön takım düzgünlüğünü, dengesini sağlamak.

Parçaları:

  • Direksiyon simidi
  • Direksiyon mili
  • Direksiyon dişli kutusu
  • Rot (kısa-uzun)
  • Rot başı
  • Rotil

Not:

  • Ön düzen ayarı bozuk olan araçta ön lastikler içten ve dıştan düzensiz aşınır, yakıt sarfiyatı artar.
  • Aracın ön tekerleklerinde balanssızlık varsa direksiyonda titreşim meydana gelir.
  • Aracın direksiyon boşluğu fazla ise nedeni, dişli kutusundaki arızadır.
  • Aracın direksiyon boşluğu artmış ve titreşim varsa rot başları aşınmıştır.
  • Aracın direksiyon boşluğu artmış ise direksiyon kutusu ayarı bozulmuştur.
  • Aracın direksiyonu zor dönüyor ise lastiklerin havası tavsiye edilen değerden azdır.
  • Direksiyon dişli kutusunda dişli yağı kullanılır

Rodaj süresince ani duruş ve kalkış yapılmamalı ve aynı viteste uzun süreli gidilmemelidir. İlk kilometreler motorun alışma devresidir. Aracın kullanma kılavuzunda belirten kilometrelerde bakım yaptırılması gerekir. Aksi halde motorda hasar meydana gelebilir.

Motor ve çalışma prensipleri

Yakıttan elde ettiği ısı enerjisini veya elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren makinelere motor denir.

Motorlar kullandığı enerji türüne göre adlandırılırlar. Benzinli, L.P. G li, Motorin-Mazot(DİZEL) Motorlar olduğu gibi günümüzde elektrik ile çalışan motorlarda mevcuttur. Benzin ve L.P. G. ile çalışan motorlarda ateşleme buji kıvılcımı ile olurken, Dizel (Mazot-Motorinle çalışan) motorlarda ateşleme enjektörden yakıt püskürtülerek yapılır.

Araç kullanmaya hazırlık

Araç kullanmak yanlış yapıldığında ölümlere sebebiyet verdiği için çok ciddi bir iştir. Araç kullanmayı bilmek için araç kullanma sürecinin bütün parçalarını bilmek gerekir. Bu süreç araca binmeden önce yapılması gerekenler, araca bindikten sonra yapılması gerekenler ve akan trafikte seyir halinde araç kullanma şeklinde parçalardan oluşur.

Bu nedenle teorik dersler tamamlanmadan araç kullanılmamalıdır. Komuta aletleri(farlar-Sinyaller- silecekler – debriyaj – fren, gaz pedalları ve vites yerleri) iyice öğrenilmelidir. Araç kullanmaya başlamak bir sıra takip etmelidir. Araca binmeden önce yapılacak işlemler, araç çalıştırılmadan önce yapılacak işlemler, aracın çalıştırılması ve aracın hareket ettirilmesi, trafik kurallarının emrettiği şekilde aracın sürülmesi

Araca Binmeden Önce

Araca binmeden önce aracın dışındayken yapılabilecek kontroller vardır. Bu kontroller aracın seyir halindeyken sorun çıkarmaması için önemlidir. Neyi kontrol etmeniz gerektiğini bilirseniz aracı tanıma konusunda da fikir sahibi olursunuz. Araca binmeden önce aşağıdakiler yapılmalıdır:

Araca binmeden önce aracın dış kontrolünün yapılması gerekir. Aracın etrafında bir tur atılarak şunlara bakılmalıdır.

– aracın lastik havalarının ve bijon vidolarının kontrolü

– aracın altına bakılarak herhangi bir akıntı, sızıntı olup olmadığı

– aracın altında yabancı bir şey ( hayvan – cisim) olup olmadığı

– cam silecek suyunun ve cam silecek lastiklerinin kontrolü

– aracın dış lambalarının (farlar-sinyaller- fren lambalarını – park lambaları ve plaka aydınlatma lambaları) yanıp yanmadığının kontrolü

– motor kaputu açılarak; motor yağı – soğutma suyu ve hidrolik yağı kontrolleri yapılmalıdır.

– Fren yağı kontrolü

– araç camlarının, aynalarının sağlamlığının ve temizliğinin kontrolü ( görülmeyen tehlikenin önlemi alınamaz)

Bu kontrolleri yapmanız araç kullanmaya hazırlık sürecinde ihtiyacınız olan temel gereksinimlerdir. Bu maddelerin hepsi de aracı tanıma ve araç kullanmaya hazırlık açısından hayati önem taşır.

Araca Bindikten Sonra

Araca binmeden önce yapmanız gereken kontrolleri yaptınız. Sonra araca bindiniz. Yola çıkmadan önce kontrol etmeniz gerekenler vardır. Bu kontrolleri yapmazsanız trafiğe çıktıktan sonra sorun yaşayabilirsiniz. Ayrıca bu kontroller yasal olarak zorunlu kontrollerdir.

– Gösterge panelinin kontrolü

– Emniyet kemeri kullanımı

– Koltuk ayarı kontrolü

– Koltuk başlıklarının ayarlanması

– Ayna ayarlarının kontrolü

Araca bindikten sonra yola çıkmadan önce yolu dikkatli bir şekilde kontrol etmelisiniz. Ani çıkışlardan çekinmeli ve kalkışlarınızı sakin bir şekilde yapmalısınız. İyi araç sürüş tekniklerinin hepsinin temelinde bu dikkat yatar. Unutmayın ki iyi araç kullanmak demek hızlı araç kullanmak demek değildir. İyi araç kullanan bir sürücü daha sürüşe başlamadan önce gereken kontrolleri yapar. Emniyet kemerini takar ve yanındaki yolculara takmalarını telkin eder. Güvenli bir sürüş tekniği vardır. Aynı zamanda iyi bir sürücü trafik kültürüne uyar.

Güvenli Sürüş İçin Sürücü Koltuğunun ve Başlığının Ayarlanması

Koltuk Ayarı ve Doğru Oturuş Pozisyonu Araçta gözle yapılan dış kontroller tamamlandıktan sonra araca binildiğinde ilk olarak bize uygun koltuk ve başlık ayarının yapılması gerekir. Doğru oturuş pozisyonuna gelindikten sonra ayna ayarlarının, ayarlama mekaniğinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.

Bir aracın sürücü koltuğuna ilk defa oturduğumuzda yabancılık hissederiz. Bu yabancılık hissinin sebebi koltuğun o anki ayarlarının bizim vücut yapımıza ve kullanım alışkanlıklarımıza uymamasıdır. Sürücünün aracın koltuğunda doğru oturma pozisyonunda olması, hem direksiyon hâkimiyetinin sağlanması, hem de kaza sırasında vücudunun araç içinden veya araç dışından alacağı darbelerin en aza inmesi açısından son derece önem arz eder. Öncelikle kaza oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Oluşan bir kazada ise yaralanma ve ölümlerin sayısını en aza indirmede fayda sağlar.

1. Boy ayarı

2. Yükseklik ayarı

3. Sırt ayarı

4. Boyunluk ayarı

Aracı doğru ve güvenli sevk ve idare için aracın koltuğunda doğru oturma hayati önem taşır. Sürücü oturuş pozisyonunun doğruluğu ile orantılı olarak araca hükmedebilir. Araca binildiğinde, koltuğun ileri veya geri hareket ettirilmesi ile bacakların açıları ve ayakların pedallara (debriyaj, fren, gaz) olan pozisyonu ayarlanır. Sürücünün aracın durma ve hareket etme kabiliyetini sağlayan bu pedallara olan doğru uzaklığı (pozisyonu) araç kullanmanın olmazsa olmazları arasındadır.

Sürücü ilk defa kullandığı bir araçta hareket etmeden önce kalçası koltuğun arka kısmına bitişik bir vaziyette iken; debriyaj ve frene kuvvetli bir biçimde bastığında dizler hafif bükük, yani hafif açılı olmalıdır. Hareket halindeyken sol ayak ise, debriyaj pedalının sol tarafında zeminde veya ayak koyma yeri varsa orada olmalıdır. Böylece sürücü viraj alırken bastığı yerden destek alabilir ve sürücü koltuğunda daha destekli oturur.

Sürücü kendi boyuna göre görüş açısını doğrulamak için koltuğunun yükseklik ayarını mutlaka yapmalıdır. Koltuğu ihtiyaç duyulan kadar yükseltip indirir. Ancak başımız ile tavan arasında en az 4-5 parmak kadar boşluk kalması gerekmektedir.

Aynalar ise ;

Arka camdan itibaren dışarıyı görecek şekilde ayarlanır.

Sağdan veya soldan gelen araç trafiğini kolaylıkla görebilecek açıda olmalıdır.

Koltuk ve ayna ayarları

Sürücü Koltuğunun Ayarlanması:

Koltuk ve ayna ayarları, araç sürücüsü koltuğu kendisine göre aşağıdaki gibi ayarlamalıdır.

  • Vücut ile koltuk arasında boşluk kalmamalı. Sırtınız koltuğa tam yaslanmalı, bacakların alt kısmı koltuk ile tam temasta olmalı.
  • Kolları uzatınca bilekler direksiyon simidinin üzerine gelmeli. Böylelikle direksiyonu kırdığınızda sırtınız koltuktan ayrılmayacaktır.
  • Pedallara ayağın tümüyle (ayak parmaklarıyla değil) tam basıldığında bacak hala dizden kırık olabilmeli.
  • Bacaklar direksiyon simidine değmemelidir.

Ayna Ayarları:

Sürücü araç kullanırken aynaları aracın sağını, solunu ve arka tarafını kontrol ederek güvenli bir sürüş sağlamak için kullanır. Araç kullanırken devamlı önünüze bakmayıp aynalara bakarak arkadan gelen araçların hızına göre kendi hızınızı, geçiş noktanızı ve duruş sırasındaki güvenliğinizi kontrol etmeniz için kullanılır.

İç Dikiz Aynası:

Araç içi geriyi görme aynası (dikiz aynası) arka camın tamamını ve yolu görebilecek şekilde ayarlanmalıdır. İç dikiz aynaların gece arkadan gelen araçların far ışıklarını sürücünün gözüne yansıtmaması için dikiz aynasının gece konumuna ayarlanması gerekir.

Sol Dikiz Aynası:

Aynanın alt köşesinde sol arka kapıdaki tutma yeri görülecek şekilde ayarlanmalıdır.

Sağ Dikiz Aynası:

Aynanın alt köşesinde sağ arka kapıdaki tutma yeri görülecek şekilde ayarlanmalıdır.

Kör noktaları azaltmak için dış geri görme aynaları mutlaka 90 derece ayarlanmalıdır.

Emniyet kemerinin takılması ve baş destekleri

Emniyet kemerinin takılması, emniyet kemeri sürücü ve yolcuları ani fren veya kaza durumunda araçta tutarak vücutlarını ve kafalarını ileri, sağa sola ve yukarı vurmasını ve araçtan fırlamalarını önler.

Eğer emniyet kemeri kullanmıyorsanız aracınız dursa bile sizin araç içindeki yolcu ve hareketli cisimler aynı hızla yol almaya devam eder ta ki direksiyon, torpido veya ön cam sizi durdurana kadar.

Birçok insan kısa mesafelerde kemer takmayı gereksiz olarak görmekte, ancak unutmayalım ki kazalarda ölenlerin %35’i şehir içinde ve günlük güzergâhlar üzerinde olan kazalardan kaynaklanıyor. Sizlerden, karayolunu kullanırken kurallara mutlaka riayet etmenizi kendi can güvenliğiniz için emniyet kemeri kullanmanızı istiyoruz. Çünkü trafik kazaları sadece başkalarının başına gelmez.

Emniyet kemeri takılmadan önce sağlam olup olmadığı kontrol edilmelidir; Emniyet kemeri ani olarak çekildiğinde kilitlenmelidir, kilitlenmez ise emniyet kemeri arızalıdır. Bu gibi durumlarda mutlaka emniyet kemeri tamir ettirilmeli tamir edilemiyorsa yenisi ile değiştirilmelidir.

Koltuk sırtlığının dik pozisyonda olduğuna emin olun, emniyet kemerini çekerek omuz, bel ve leğen kemiği üzerinden üç noktadan temas edecek şekilde rahat ve güvenli uzunluğu sağlayacak şekilde takın. Metal dili yuvaya, mekanizmadan “klik” sesini duyana kadar sertçe itin. Doğru tokayı kullandığınızdan emin olun. Gerekli bir durumda emniyet kemerini hızlı bir şekilde açabilmek için tokanın üzerindeki açma düğmesini konumlandırmayı unutmayın. Kilit dilinin kilide tam oturmuş olduğundan emin olmak için metal dili geri doğru çekin. Emniyet kemerinin kıvrılmış olmadığından emin olun. Eğer emniyet kemeri siz onu kendinize sarmak için çekerken kilitlenirse, sargının geri kaymasına izin verin ve tekrar emniyet kemerini çekerek takın. Baş destekleri bir kaza anında boyun yaralanmaları riskini düşürmek için tasarlanmışlardır. Araç koltuğunda oturup arkanıza yaslandığınız da maksimum koruma için baş desteği üst kısmının kulaklarınızla aynı hizada olmasını sağlayınız.

  • Gideceğiniz mesafe hangi uzunlukta olursa olsun, mutlaka emniyet kemeri kullanın.
  • Ön ve arka koltuklardaki tüm yolcuların emniyet kemerlerini mutlaka takmalarını sağlayın.
  • Kemeri mutlaka kurallara uygun olarak takın.
  • Kemeri bağlarken üzerinizde palto vs. gibi kalın giysiler olmamalıdır, kalın giysiler kemerin etkinliğini azaltır.

Aracı Hareket Ettirme ve Yola Çıkarken Yapılması Gerekenler

Araçların var oluş nedenleri insan ve yük taşımaktır. Araçların temel mekanizması ise yakıtı yakıp bunun içindeki enerjiyi hareket enerjisine dönüştürmektir. İşte aracı çalıştırarak biz bu mekanizmayı devreye sokuyoruz. Aracın kontağını çevirdiğimizde aşamalı olarak araç çalışmaya başlıyor. Araç çalıştırılmadan önce yapılması gerekenleri mutlaka yapıp aracı öyle çalıştırmak gerekir.

Kontak bazı araçlarda 2 konumlu, bazılarında ise 3 konumlu olabilmektedir. 2 konumlu olanların ilk konumu kontak açık konumudur. 3 konumlu olanlarda ise ikinci konum kontak açık konumudur. Araç çalıştırılırken önce kontak anahtarı kontağa takılır, kontak açık hale getirilir. Gösterge panelindeki işaretler bu aşamada görünmeye başlar. Eğer araç dizel yakıtlı bir araçsa gösterge panelinde bulunan ön ısıtma lambasının sönmesi beklenir.

Aracın Çalıştırması

Kontak açıldıktan sonra vites boşa alınır. Debriyaj pedalına tam basılarak kontak anahtarı marş durumuna getirilerek marş yapılır. Motorun çalıştığı duyulunca kontak anahtarı bırakılır. Marşa basma süresi 10-15 saniyeyi geçmemelidir. Uzun süreli marşlar aracın aküsünü boşaltır.

Aracın Vitese Takılması

Aracın vitese takılması için öncelikle debriyaj pedalına sonuna kadar basılmalıdır. Araç kullanmayı yeni öğrenenlerin en çok yaptığı hatalardan biri de aracı vitese takarken debriyaja yarım basmaktır. Böyle durumlarda vitese takmakta zorluk yaşanır. Otomobil, minibüs gibi araçlarda kalkış vitesi 1. vitestir. Yani durgun haldeki aracı harekete geçirmek için araç 1. vitese takılır. Otobüs, kamyon, çekici gibi ağır vasıtalarda ise kalkış vitesi 2. vitestir. Ancak bu araçlarda da yine yokuş yukarı kalkış yaparken 1. vitesle kalkış yapılır.

El Freninin Bırakılması

Araç çalıştırıldıktan ve kalkış vitesine takıldıktan sonra hareket etmeden önce çekili olan el freni bırakılır. Ancak bunu yaparken ayak freniyle fren yapmak gerekir. Aksi taktirde aracın kayması söz konusu olabilir.

Kalkış ve Yola Çıkış İçin İşaret Verilmesi

Yola çıkışlarda diğer sürücüleri uyarmak, onlara sizin yola çıktığınızı belli etmek için mutlaka sinyal verilmelidir. Araç yolun sağından kalkacağı için kalkış sırasında sol sinyal yakılır. Sinyal vermeden yola çıkmak hem aracı kullanan için hem de diğer sürücüler için tehlikelidir.

Aynalardan ve Sol Camdan Yolun Kontrolü

Sadece sinyal vermek kalkış için yeterli değildir. Yoldan geçmekte olan dalgın bir sürücü sinyalinizi fark etmeyebilir. Ya da fark etse bile size yol vermeye fırsat veremeyecek kadar yakınlaşmış olabilir. Bu nedenle kalkışlarda sinyal verdikten sonra arkadan gelen araçları kontrol etmek gerekir. İç geri görme aynasından ve sol aynadan arkadan araç gelip gelmediği kontrol edilir. Aynalardan kontrol yapıldığı taktirde yine de her yer görünmez.

Kör nokta denilen bölgeler aynaların görüş alanının dışında kalan bölgelerdir. Bu nedenle sol omuz üzerinden de cam aracılığıyla yola bakılır. Yol uygunsa eğer kalkış yapılıp yola çıkılır. Dış bükey ve iç bükey aynalardaki mesafe algılaması farklıdır. Bu nedenle yanılsama yaşamamaktan emin olmayı unutmamalısınız.

Ayağı Debriyajdan Çekerek Aracı Hareket Ettirmek

Tüm yol kontrolleri yapıldıktan sonra aracı hareket ettirmek için sol ayak debriyaj pedalının üzerinden yavaşça çekilmeye başlanır. Bunu yaparken yumuşak ve yavaşça yapmaya dikkat etmek gerekir. Debriyaj pedalı aniden bırakıldığında aracın motoru çalışmayı durdurabilir. Ayak kavrama noktası denilen noktaya kadar debriyajdan çekilir. Kavrama noktası aracın sesinin değiştiği ve direksiyondan hissedilebilecek bir titremenin başladığı noktadır. Bu titreme ve ses değişikliğiyle araç size gitmeye hazır olduğunu bildirmektedir. Bu andan itibaren frende duran sağ ayağımız gaz pedalının üzerine getirilir. Gaz pedalına hafifçe basarken debriyaj pedalı da biraz daha gevşetilir. Bu anda araç hareket etmeye başlar. Araç bir araç boyu kadar ilerlemeden ayak debriyajdan tamamen çekilmez. Bu miktarda ilerleme olduğunda artık debriyaja ihtiyaç kalmaz ve debriyaj tamamen bırakılır.

Burada en önemli unsur kavrama noktasının hissedilmesidir. Bu noktayı hissedebilmek ve doğru zamanda doğru adımı atmaya alışmak biraz tecrübe isteyebilir. Debriyajla işimiz bittikten sonra sol ayak debriyaj pedalının üzerinde tutulmamalıdır. Bunu yapmak debriyaj balatasının aşınmasına neden olur.

Araç göstergelerinin kontrolü

Aracın değişik fonksiyonlarını ve oto ile ilgili bilgileri sürücüye gösterir.

Göstergelerin hepsi ayrı önem taşır. Motorun çalıştırılması sonrasında yağ göstergesinin ve şarj göstergesinin lambalarının sönmesi gerekir. Eğer bu lambalardan herhangi biri sönmedi ise motor derhal durdurulmalıdır.

Güvenli sürüş için; fren, motor, elektrik donanımı, emniyet kemeri, kapı ışıkları ile ilgili konularda sürücüyü bilgilendiren göstergeler periyodik olarak kontrol edilmelidir.

Ancak; göstergeler rahat ve düzlük yol kesimlerinde kontrol edilmeli, hiçbir zaman viraj, yerleşim bölgesi gibi tüm dikkatin verilmesi gereken yerlerde göstergelere bakılmamalıdır.

Aydınlatma ve İkaz Sistemi

Araçta, alıcıları ve tesisatı kısa devreden doğacak tehlikeye karşı korur.

Elektrik devresini yüksek akıma karşı korur.

Araçta çalışmayan bir elektrik sistemi olduğu zaman ilk kontrol edilmesi gereken yer sigortadır.

Araçta sigorta yanmış ise yerine takılacak sigorta aynı amperde olmalıdır.

Kısa farların yandığını bildiren göstergedir.

Araçta kısa farlar 25 metreyi aydınlatır.

Kısa farlar yakıldığında gösterge panelinde yeşil renk lamba yanar.

Uzun farların yandığını bildiren göstergedir.

Araçta uzun farlar 100 metreyi aydınlatır.

Uzun farlar yakıldığında gösterge panelinde mavi renk lamba yanar.

Farların bakımında, arıza giderme veya far değişimi olduğu zaman far ayarı yapılır.

Aracın farlarından biri sönük yanıyorsa far kablo bağlantıları gevşektir.

Kısa veya uzun farlardan biri yanmıyor ise sigorta atmış olabilir.

FREN LAMBASI

Aracın arkasındaki kırmızı lambaların yanması diğer sürücülere araçta frenleme yapıldığını bildirir.

Fren pedalına basıldığında fren lambalarından biri yanmıyorsa yanmayan lambanın ampulü arızalanmıştır.

Fren müşirinin arızalı olması fren lambalarının yanmamasına sebep olabilir.

GERİ VİTES LAMBASI

Aracın arkasında yanmakta olan beyaz lambalar diğer sürücülere öndeki aracın geri vitese takıldığını bildirir.

Geri vites lambalarından biri parlak diğeri sönük yanıyorsa lamba bağlantısında paslanma vardır.

FLAŞÖR

Flaşörün görevi sinyal lambalarının yanıp sönmesini sağlamaktır.

Sinyal verildiğinde gösterge panelinde sinyal uyarı lâmbası çok sık yanıp sönüyorsa sinyal lambalarından biri yanmıyordur.

Flaşörlerin açık unutulması akünün boşalmasına yol açabilir.

Sağa dönüş sinyal lambalarının çalıştığını gösterir.

Sola dönüş sinyal lambalarının çalıştığını gösterir.

Dörtlü flaşör;

Acil uyarı ışıkları yani dörtlü ikaz lambalarının yanmasını sağlar.

Araç arızalandığında mecburi durma durumunda kullanılır.

Acil uyarı ışıkları (dörtlü ikaz) lambalarının açık olduğunu bildirir.

Park lambalarının açık olduğunu bildirir.

Park lambalarından birinin yanıp diğerinin yanmamasının sebebi yanmayan lambanın flamanı kopmuştur.

Arka sis lambalarının açık olduğunu bildirir.

Uyarı:

Aydınlatma sisteminde kullanılan ampuller sık sık patlıyorsa ise muhtemelen şarj sisteminde regülatör arızalıdır.